KÖRFEZ BAĞIMSIZ KADIN DAYANIŞMASI’NDAN BASIN AÇIKLAMASI

Bu haber 547 kere okunmuş. 28.09.2022 Çarsamba 10:47

Saçının bir kısmı göründüğü için ahlak polisi tarafından öldürülen Mahza Amini için buradayız. İran’ın başkenti Tahran'a akrabalarını ziyarete giden Mahza Amini, erkek kardeşinin kullandığı araç durdurularak, “nasihat etmek ve eğitmek” amacıyla gözaltına alınmış, İki saat sonra da komaya girerek hayatını kaybetmiştir. Kendi seçimiyle, hayatını özgürce yaşamak isteyen Mahsa Amini öldürüldüğünde henüz 22 yaşındaydı.

İranlı kadınlar isyanda bugün. Tüm dünyaya yayılan bu öfke karşısında, devletlerin ve erkek egemen sistemlerin kadına uyguladığı şiddeti bir kez daha vurgulamak, bedenleri ve yaşam tarzları için direnen İranlı kadınların yanında olduğumuzu göstermek için buradayız biz de. Mahsa’nın ve İranlı kadınların mücadelesi hepimizin mücadelesidir.

Toplumun her kesimine, uygulayacağı şiddetin boyutlarını göstermek ve gözdağı vermek, böylece siyaseten güçlü iktidarlar yaratmak için, İslami şeriatın kadın karşıtı yasaları, ne yazık ki kadını merkezinden düşürmüyor. Kadının başörtüsü takmayı isteyip- istememeleri ve nasıl yaşamak istediklerine dair bireysel tercihlerini sorgulamak ve bunun üzerinden siyaset yapmak, gerici zihniyetlerin en çok başvurduğu ve en etkili bir yöntem.

İran'dan Türkiye'ye ve dünyanın pek çok ülkesine yayılan bu isyanda ortak sesimiz, kadının özgürlüğüdür. Bir gecede İstanbul Sözleşmesinden çıkarak, kadının özellikle yaşama hakkını elinden alan, korumasız ve güvencesiz bırakan zihniyetle, kadının başörtüsü üzerinden ahlak polisliği yapanlar, aynı karanlık güçten beslenmektedirler. Kör inancın, gericiliğin ve kötünün iyisine razı eden burjuva ideolojisinin karşısında ivme kazanan kadın mücadelesi ve toplumsal hareketlere rağmen Türkiye’de son 10 yılda kadın cinayetleri 3 kat artmıştır. 2021 yılında 339 kadın öldürülürken, 2022’nin ilk sekiz ayında 222 kadın öldürülmüştür. Geldiğimiz noktada, devletin resmi kuruluşu TÜİK verilerine göre kadınların yüzde 35.5’i gece yalnız yürürken, artık kendilerini güvensiz hissediyor.

Sebebi ister namus, ister töre, ister kıskançlık, ister kadının kendi hayatına dair ayrılma/ boşanma gibi kararların alınması olsun;

Kadına yönelik cinsiyet ayrımcılığının en ölümcül biçimi, kadının “Yaşama Hakkının” ihlal edilmesi yani “İnsan Hakkı” ihlalidir. Bunun için Mahsa Amini, cinsiyet ayrımcılığına karşı direnişin çok önemli bir sembolüdür. Bireyin kendi iradesi dışında dayatılan her şey, zulümdür, işkencedir.

İran’da,Mahsa’nın katledilmesinden sonra sokaklara dökülen binlerce kadını bastırmaya, yıldırmaya, sindirmeye çalışan molla rejimi, kadını ve onları mücadelelerinde yalnız bırakmayanları gözaltına alıyor, dövüyor, öldürüyor. Kadınlar yaşamları pahasına geri adım atmadan dinci-faşist molla rejimine karşı mücadelelerini yükseltmeye devam ediyor.

Ve dünyanın her yerinde kadınlar "Kadın, Yaşam, Özgürlük” sloganlarıyla saçlarını keserek, başörtülerini yakarak ve görüntülerini sosyal medya üzerinden yayınlayarak İranlı kardeşlerine uluslar arası destek veriyor.

Şu bilinmelidir ki; Hiç birimiz, özgürlüğümüzden, haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz.

Laik ve daha eşit, daha adil bir ülkede, özgür saçlarımızla yaşayacağız inadına. Ve inadına, savaşa karşı barışı savunmak, sevgiyi ve umudu çoğaltmak için yaşayacağız.

“Sevgili Mahsa, Sevgili Kızkardeşim Jina, bir gün baharı yaşarsak sözümüz olsun, en güzel çiçekleri biz açacağız.”

Saçlarını bayrak yapan kadınlara selam olsun.

Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması